img

ULUSAL VE ULULARARASI PATENT SİSTEMİ

Dünyada patente ilişkin çalışmaların, düzenlemelerin, yasa ve yönetmeliklerin ve bunun yanı sıra devlet teşviklerinin amacı; girişimciliği, buluş yapmayı, yenilikleri, özgün fikri çalışmaları özendirmek, geliştirmek, yeni neslin bakış açısını teknolojik gelişime ve bilime yönlendirerek teşvik etmektir. Zira, arzulanan teknoloji ile dolu başarılı bir geleceğe ulaşmanın yeni neslin yani gençlerin elinde olduğu, herkesin  bildiği bir gerçektir. Bir başarı elde edildikten sonra ise hak sahibi adına korumanın sağlanması ve elde edilen çalışmaların, geliştirmelerin ve teknik çözümlerin toplum yararına sunulması ile elde edilecek manevi zenginliğin yanı sıra ticari hayata da yansıtılarak elde edilecek maddi kazanç  istenen ve beklenen bir sonuçtur. Bu sayede inovasyon artacak, bilim, sanayi ve teknoloji  ilerleyecek, ekonomi yükselecek,  ülkelerin kalkınarak güçlenmesi  teknolojinin her alanında sağlanmış olacaktır.    Tüm bunların gerçekleşmesinde önemli rol üstlenen unsurlardan biri de  sağlam temellere dayanan “fikri mülkiyet” sistemidir.


Geçmişte patent sistemi, ülkelerin başka ülkeler karşısında ticari üstünlük elde etmek amacı için kullandıkları bir nevi politika  olmuştur. İlk patent yasalarıyla bazı ülkelerin amacı, yeni buluşlar geliştiren kişileri ödüllendirmek, yenilikler için teşvik mekanizması oluşturmak ya da tekel işlevinin çatısı altında ticari politika mekanizması oluşturmak vb. şeklinde özetlenebilir.


Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile de ilişkili olmakla beraber yeni ürün ve yöntem ortaya çıkaranlar adına hakların tesisi ve korunması ihtiyacı duyulmuş 18. Yüzyılda bazı ülkelerde “ilk Patent ve Marka Kanunlarının kabulü” diğer ülkeleri de olumlu etkilemiş ve yasal düzenlemelerin oluşması ve kabulü dünya çapında yaygınlaşmıştır.


Fikri ve Sınai hakların yasalarla koruma altına alınması Roma Hukukuna dayanmaktadır. 1474 Yılında Venedik te uygulamaya konulan patent yasalarının temeli olan “Venedik Yasası” güzel sanatlarla ilgili çalışmayı teşvik eden bir yasadır.


Türkiye’de sınai haklarla ilgili ilk yasal düzenlemeler olan Alamet-i Farika Nizamnamesi 1871, İhtira Beratı Kanunu ise 1879 tarihli olup, bu mevzuat Osmanlı Devletinin sınai mülkiyet alanında dünyadaki ilk örnek ülkelerden birisi olmasına vesile olmuştur.


“Venedik Patent Yasası” 1474 Yılında kabul edilmiş ilk patent yasasıdır.  1789 Fransız Devrimi ile   “La Propriete Intellectuelle” kavramı oluşmuştur.


18. Yüzyılda bazı ülkelerde ilk Patent ve Marka Kanunlarının kabulü diğer ülkeleri olumlu etkilemiş ve yasal düzenlemeler dünya çapında yaygınlaşmıştır

  • 1623 İngiltere,

  • 1790 ABD,

  • 1791 Fransa

  • 1815 Rusya,

  • 1864 İtalya,

  • 1877 Almanya,

  • 1879 Türkiye,

  • 1885 Japonya,

Ülkesel olarak başlayan münhasır hakların korunmasına ilişkin sistemler zamanla ülkelerin birbirlerine ihtiyaç duyması (ticari hayatın gelişmesi vs.) neticesinde uluslararası geçerli olacakı kuralların konulması ve uyulması gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Zira korumanın ülke sınırları dışına çıkarılarak başka ülkelerde de korunma ihtiyacı doğması ile ülkelerin  ve Uluslararası kanunların önemi uygulamada daha belirgin ortaya çıkmıştır. Uyumsuzluklar sorun oluşturmuş ve çözüme ilişkin çalışmaların yapılması ihtiyacını doğurmuştur. 


  Sınaî Hakların Korunması için Paris Sözleşmesi (1883)

Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunması için Bern Sözleşmesi (1886) 

WIPO Dünya Fikri Haklar Örgütü (1967)


kurulmuştur.



Türkiye’de  yazılı kuralları oluşturan ilk metinler;

  • Telif Nizamnamesi (1857),

  • Hakkı Telif Kanunu (1910),

  • Alameti Farika Nizamnamesi (1871),

  • İhtira Beratı Kanunu (1879).

Sınai Mülkiyet Haklarının korunması hususunu içeren 20.03.1883 Tarihinde imzalanan çok önemli bir sözleşme olan Paris Sözleşmesine Türkiye üyedir.


Birleşmiş Milletlerin bir organı olan WIPO ise, uluslararası fikri haklar sistemini düzenlemekten sorumlu olup dünyada çok önemli bir yere sahip olan kuruluştur. WIPO bünyesinde birçok uluslararası anlaşma barındırmaktadır, ancak bunların içerisinde en öne çıkanları uluslararası patent başvurularına imkân veren 19 Haziran 1970 tarihinde Washington'da yapılan bir konferansla kurulan ve birçok kez değiştirilen uluslararası bir anlaşma olan “Patent İşbirliği Anlaşması”dır. (Patent Cooperation Treaty, PCT). PCT’nin temel amacı, taraf ülkelerin her birinde yapılacak patent başvurularının yenilik incelemelerinin tek bir merkezden yapılarak inceleme raporunun düzenlenmesini  ve tescil kararının ve tescil belgesinin  ise ilgili ülke tarafından verilmesini sağlamaktır. Bu anlaşmaya Türkiye 1 Ocak 1996 tarihi itibariyle taraf olmuştur.  


1996 Yılı itibari ile ülkemizde PCT kanalı ile Türkiye’ye giriş yapmaya başlayan ve tescil edilen patent sayılarının her geçen gün artarak devam etmesi yabancıların ülkemize olan ilgisini ve yatırımını teşvik etmiştir.


“ilaçta patent koruması”, uluslararası anlaşmalar uyarınca 1 Ocak 1999'da başlamıştır. Türkiye’de 1 Ocak 1999’dan itibaren ilaçlarda, hem ürün hem de usuller patent kapsamına alınmıştır.


Patent dokümanlarının uluslararası düzeyde tek ve aynı şekilde sınıflandırılmasını amaçlayan WIPO’nun yönetimindeki Patentlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına İlişkin Strasburg Anlaşması (Strasbourg Agreement of International Patent Classification – IPC)   Türkiye’de, 01/10/1996’da yürürlüğe konmuştur.  


Avrupa Patent Sözleşmesi (European Patent Convention-EPC) Avrupa’daki patent hukuklarının uyumlaştırılmasını amaçlayan ve Avrupa Patent Sistemi’ni oluşturan bir uluslararası sözleşmedir. 5 Ekim 1973'de imzalanıp, 7 Ekim 1977'de yürürlüğe girmiştir. Türkiye’nin EPC’ye katılımı 29 Ocak 2000 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu sözleşme, buluşların korunması konusunda Avrupa devletleri arasındaki işbirliğinin daha da güçlendirilmesini ve yeknesak bir "patent verilmesi işlemi" sağlanarak ortak hukukun yaratılmasını, Avrupa Patenti’nin isteğe bağlı olarak üye devletlerden biri veya hepsi için verilebilmesini, Avrupa Patenti’nin üye devletlerde, ulusal haklar gibi hüküm ve sonuç doğurmasını amaçlamaktadır. Böylelikle, Avrupa devletlerinde buluşların korunması hem daha basit hem de daha ucuz bir hale getirilmiş ve Avrupa devletleri arasında daha sıkı bir işbirliğinin sağlanmasıyla üye devletlerde patent verilmesi işlemlerindeki hukuksal farklılıklar giderilmiştir.


Markaların uluslararası tescilini sağlayan Madrid Anlaşması ve Madrid Protokolü, tasarımların uluslararası tesciline ilişkin Lahey Anlaşması, telif hakları alanında “Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi”, “İcracı Sanatçıların, Fonogram Yapımcılarının ve Yayın Kuruluşlarının Korunmasına Dair Roma Sözleşmesi”, “İcralar ve Fonogramlar Anlaşması” ve “Telif Hakları Anlaşması” bulunmaktadır.


Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (Convention on Biological Diversity, CDB) biyolojik kaynakları ve genetik kaynakları, organizmaları veya parçalarını, popülasyonları veya ekosistemlerin insanlık için şimdiden veya gelecekte kullanım imkanı veya değeri olan diğer biyotik unsurları kapsamaktadır.


1994 yılında Türk Patent Enstitüsü kurulduktan sonra  1994-1995 yılları arasında 544, 551, 554, 555, 556, 566 numaralı Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarılmıştır.


2003 yılında ise 544 sayılı KHK'nın güncellenmesi ve kanunlaştırılması amacıyla 5000 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Uzun yıllar KHK’lar ile yapılan ve yönetilen uygulama sonunda nihayet 10 Ocak 2017 tarihinde "6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu" yürürlüğe konulmuştur. 6769 Sayılı SMK ile marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret metinleri tek bir çatı altında toplanmıştır.


Yüz elli yılı aşkın bir süredir ülkemizde var olan fikri mülkiyet sisteminin arzu edilen yasal ve kurumsal alt yapısı son yıllarda  tamamlanmıştır.


Patent sistemi, ilgili yasa ve yönetmelikler çerçevesinde inovasyon, bilim ve teknolojinin ayrılmaz bir parçası olarak geçmişten bu yana hızla gelişmiş ve günün şartlarına göre gelişmeye devam etmektedir.











Paylaş

Bizimle iletişimde olun

Berkkam Patent Danışmanlık Ltd. Şti. Fikri ve Sınai Haklar alanında uzman ekibi ile danışmanlık hizmeti vermektedir. Yılların tecrübesi ve bu süreçte edinilen yurtdışı partnerleri ile sınai mülkiyet haklarının tesis edilebildiği her yerde dürüst, güvenli ve ekonomik bir şekilde başvuru-tescil-tescil sonrası tüm işlemlerde profesyonel hizmet vermektedir.